Aronya’nın kan şekerini dengelediği belirlendi


Akçaabat ilçe Belediyesi ve KTÜ arasında yapılan anlaşma kapsamında gerçekleştirilen ‘Akçaabat’ta yetiştirilen Aronya meyvesinin glisemik etkilerinin invivo olarak incelenmesi’ adlı bilimsel çalışma tamamlandı.


KTÜ İlaç ve Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (İLAFAR) 4 aylık bir süre boyunca gerçekleştirilen araştırmada, Akçaabat bölgesinde yetiştirilen aronya meyvesinin glisemik etkileri bilimsel yöntemlerle değerlendirildi. İlk iki aşamada, aronyanın farelerde akut kan şekeri yüksekliği ve deneysel diyabet modelleri üzerindeki etkileri incelendi. Üçüncü aşamada ise piyasada sıkça bulunan ticari meyve suları ile Akçaabat’ta yetiştirilen aronya meyve suyunun kan şekeri üzerindeki etkileri karşılaştırıldı.


Araştırma sonucunda, aronya meyve suyunun yüksek karbonhidrat içeriğine rağmen kan şekerini yükseltmediği ve ticari meyve sularına göre daha kontrollü bir glisemik yanıt oluşturduğu belirlendi. Bu bulgular, aronyanın diyabet riski taşıyan kişiler için metabolik açıdan daha avantajlı bir seçenek olabileceğini gösterdi. Ayrıca, aronyanın sadece yüksek antioksidan içeriği ile değil, aynı zamanda kan şekeri üzerindeki dengeli etkisiyle de dikkat çektiği vurgulandı.


Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, çalışma hakkında bilgi verirken, “Akçaabat Belediyesi olarak altyapı projeleriyle birlikte tarım ve sağlık alanındaki projelere de önem veriyoruz. Son yıllarda yerel tarım ürünlerimizin bilinçli bir şekilde değerlendirilmesi, üreticilerin desteklenmesi ve bu ürünlerin bilimsel açıdan incelenmesi üzerine çalışmalar yapıyoruz. Aronya gibi değerli tarım ürünlerinin yaygınlaştırılması, alternatif tarımın teşvik edilmesi ve sağlıklı yaşamın desteklenmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Aronya meyvesinin Akçaabat’ta üretimini artırmak için üreticilere teşvikler sağladık ve Karadeniz Teknik Üniversitesi ile iş birliği yaparak ürünün sağlık açısından etkilerini araştırdık. Yapılan çalışma sonucunda, aronya meyvesinin yüksek karbonhidrat içeriğine rağmen kan şekerini artırmadığı ve ticari meyve sularına göre daha dengeleyici bir glisemik profille geldiği ortaya çıktı. Doğru ürünün doğru şekilde işlenmesiyle sağlıklı ve ekonomik değeri yüksek alternatifler elde edilebileceği açıkça görülmektedir” şeklinde konuştu.

Related Posts

Kanser tedavisinde tarihi mantar umudu: ‘Mumyanın laneti’ yeni ilaçların önünü açabilir

Arkeolojik kazılarda “mumyanın laneti” ile ilişkilendirilen Aspergillus flavus mantarı, bilim insanları tarafından kanser tedavisinde umut vadeden bir molekül kaynağı olarak keşfedildi. Yeni araştırma, mantardan izole edilen bileşiklerin lösemi hücrelerini durdurmada güçlü etkiler gösterdiğini ortaya koyuyor.

Klorlu havuzlar diş minesini sessizce eritiyor!

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, “Yaz mevsimiyle birlikte yüzme havuzları dolup taşarken, diş sağlığını tehdit eden büyük bir tehlike göz ardı ediliyor. Klorlu havuzlarda kontrolsüz pH seviyeleri, özellikle genç yüzücülerde diş minesinin çözünmesine, hassasiyet artışına ve çürük oluşumuna neden oluyor” dedi.

Düz bir karın hayal değil! İzi dışarıdan fark edilmeden, fazla deri ve yağ dokusu alınıyor

Kıyafetin bel kısmı tam oturuyor ama göbek bölgesi sarkıyor mu? Aynada düz bir karın görmek isterken, doğumdan sonra sarkan cilt sizi rahatsız mı ediyor? Ya da epeyce kilo verdiniz ama fazlalıklar hâlâ orada mı duruyor? Estetik, Rekonstrüktif ve Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Ömercan Yağız Öksüz, hastaların karın estetiği ameliyatına dair en çok yönelttikleri soruları yanıtladı.

Araştırma: Her gün kahve tüketmek yaşlanmayı yavaşlatıyor

Araştırma: Her gün kahve tüketmek yaşlanmayı yavaşlatıyor

“Midesini üşütmüştür, geçer” demeyin! Özellikle 5 yaş altındaki çocuklar için çok riskli

Çocukluk çağında sık karşılaşılan ve halk arasında “mide üşütmesi” olarak bilinen gastroenterit, bir başka deyişle bağırsak enfeksiyonu, çocuk acil servis başvurularında ilk sıralarda yer alıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Muhammed Sami Tufan, hastalık hakkında önemli bilgiler verdi.

Sırplar bu semptomu hissettikleri anda topluca sarımsağa sarılıyor: Büyük bir hata!

KBB Uzmanı Dr. Galina Joković, soğuk algınlığı gibi viral üst solunum yolu enfeksiyonlarının kulak enfeksiyonuna yol açabileceğini belirterek, “Viral enfeksiyon burundaki bakteri dengesini bozarak östaki borusu üzerinden kulak iltihabına zemin hazırlar” dedi ve bu durumlarda sarımsak kullanılmamasına dikkat çekti.